REFLEKSOLOJİ İLE RAHATLAYIN. 

AGRILAR İÇİN ALTERNATİF YÖNTEM
AGRILAR İÇİN ALTERNATİF YÖNTEM

Refleksoloji, ağrıdan kurtulmak için vücudun her yerinde basınç noktalarına uygulanan eski bir sanattır ve ağrıyı hafifletmek isteyenler için doğal bir alternatif olabilir. Özellikle bebeklerde ve çocuklarda uygulanabilen alternatif zahmetsiz bir yöntem. Bebeklerinizin ağrıları için kısa süreli rahatlatıcı bir yöntem olarak uygulanmakta. Küçücük bedenler için ilaç yerine doğal bir yöntem kullanmak daha sağlıklı. Ayrıca bebeklerde ve çocuklarda olduğu kadar bir çok yetişkin için de faydalı olabilecek alternatif bir doğal yöntem.


Aşağıda altı durumda ağrı çeken çocuklara uygulanabilecek alternatif öneri bulunmakta. Refleksoloji uzmanları, masaja başlamadan önce bebeğin rahatlamış olması gerektiğini ayak masajı veya ılık bir banyo ile kan akışının hızlandırılmasının faydalı olduğu görüşünde.

1.Baş ve Diş Ağrısı
Şayet bir çocuğunuz varsa muhakkak ki diş ağrısı veya baş ağrısı çektiği olmuştur. Böylesi bir durumda öncelikle hastaneye gitmek yerine daha doğal ve yararlı olabilecek bir yöntem deneyin ve çocuğunuzun ayak parmak uçlarına masaj yapın. Bu masaj olayı hem uyanıkken hem de uyku halinde uygulanabilir.

2.Sinüs Ağrısı
Sinüs ağrısı yetişkin olarak sinir bozucu olabilir, ancak daha önce hiç yaşamamış bebekler için daha da acı olabilir. Rahatlamak için, bebeğinizin ayak parmaklarının orta alt kısmına masaj uygulayın. Ağrıyı gidermek için hafif bir basınç uygulayın!

3.Göğüs
Çocuğunuz veya sizin göğsünüz ağrıdığında da alternatif ağrı kesici bir yöntem olarak  ayakları ayak parmaklarının altına ve kemerin hemen üstüne masaj uygulayın. Burada dikkat edilmesi gereken husus masajı yaparken dairesel hareketler çizmeniz. Kısa  bir süre sonra rahatladığınız hissedeceksiniz.

4.Karın ağrısı
Halsizlik, spazmlar, sızdırmazlık ve sıkıntı hissi çeken çocuklar için, kemerine gevşetmek ile işe başlayın daha sonrasında ise ayak parmaklarının  altına masaj yapın. Bu alan, mideyle akciğerler arasındaki sinir koleksiyonu olan Solar Pleksus'a bağlıdır

5.Karın ağrısı (Üst ve Alt)
Kabızlık, mide ekşimesi ve hazımsızlık için, çocuğunuzun ayağının ortası ile ayaklarının pedleri arasındaki boşluğa masaj uygulayın. Bebek, gazdan ağrı çekiyorsa ve alt bağırsakta şişkinlik yaşıyorsa, ayaklarının ortası ile topuğu arasında masaj yapın.

6.Pelvis (kalça ağrısı )
Bebeklerde ve gençlerde hatta yetişkinlerdeki ortak sorunların başında gelir kalça ağrıları. Yine burada da sinirlerin etkileşiminden yararlanarak alternatif bir yöntem olarak ayağın topuğuna masaj yapın.

UNUTMAYIN! Sağlık önemli bir iştir. Refleksoloji günlük hayatta kullanılabilen kısa ve etkili bir yöntemdir. Bu yöntemi uyguladıktan sonra durumu mutlaka takip etmelisiniz. Ciddi olabilecek bir rahatsızlığı gözden kaçırmayın.


İYİ BİR KİTAP ÇOK ŞEYDİR. 


Kitabı anlatmaya gerek yok. Kitap ayrı bir dünyadır.Bunu anlamak için kitap okumak gerekir. İyi bir kitabın insana verdiği hazzı tarif edemezsiniz. Mükemmel bir filmin sonunda yaşadığınız mutluluk gibidir mesela. 

Muhakkak ki her dönem iyi kitaplar, güzel eserler çıkmıştır. Kitap sevenler için günümüzde de bir çok eser muhakkak mevcut. Bugün iyi bir kitap okuyucusu olarak tarafımızdan okunan bir kaç kitabı sizlere tavsiye edeceğiz.

Bilemiyorum benimle aynı fikirde olur musunuz ancak ben kitabın kokusunun kağıdın hissedilmesinin tarafı olan bir insanım. İyi bir kitaba dokunmanız gerek diye düşünüyorum. Son zamanlarda teknoloji ile birlikte sanal olarak yazılan, hatta bu konuda sanal kitap pazarlarının bulunduğuna şahit oluyoruz. Kitap biraz dinlenmek biraz hayal kurmak biraz rahatlamak içindir. Bilgisayarda, telefonda yada tablette okunan kitapların iyi bir kitap hazzı vereceği kanaatinde değilim. Bırakalım bunları ve hem ailece hem de çocuklarımızın okuyabileceği kitaplara beraberce göz atalım. 

MEKTUP NASİHAT
ABRAHAM LİNCOLN'DEN MEKTUP

ABRAHAM LİNCOLN’UN OĞLUNUN ÖĞRETMENİNE YAZDIĞI MEKTUP


Öğrenmesi gerekli biliyorum;  tüm insanların  dürüst ve adil olmadığını. Fakat şunu da öğret ona: ”Her  alçağa karşı  bir kahraman, her bencil politikacıya  karşılık  kendini  adamış bir lider  vardır”. Her düşmana  karşı bir dost olduğunu da  öğret ona. Zaman alacak biliyorum,  fakat eğer öğretebilirsin, kazanılan bir doların  bulunan beş dolardan  daha  değerli olduğunu öğret. Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve  kazanmaktan neşe duymayı. Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu. Eğer yapabilirsen sessiz kahkahaların  gizemini öğret ona. Bırak erken öğrensin, zorbaların  görünüşte  galip olduklarını.
Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret. Fakat ona; gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların  ve yemyeşil yamaçtaki  çiçeklerin  ebedi  gizemini düşünebileceği  sessiz zamanlar da tanı. Okulda hata yapmanın, hilekârlıktan  daha  onurlu olduğunu  öğret ona. Ona kendi  fikirlerine inanmasını öğret, herkes ona  yanlış olduğunu  söylediğinde  dahi.
Nazik insanlara karşı nazik, sert insanlara  karşı  sert olmasını öğret ona. Herkes birbirine takılmış bir yönde giderken, kitleleri izlemeyecek gücü  vermeye  çalış oğluma. Tüm insanları  dinlemesini öğret ona fakat tüm dinlediklerini  gerçeğin eleğinden  geçirmesini  ve sadece  iyi olanları  almasını öğret ona. Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını  öğret. Herkesin sadece kendi iyiliği  için çalıştığına inananlara  dudak bükmesini öğret ona ve aşırı ilgiye dikkat etmesini.
Ona  kuvvetini ve beynini  en yüksek  fiyatı verene  satmasını  fakat hiçbir zaman  kalbine ve ruhuna  fiyat etiketi  koymamasını öğret. Uluyan bir insan kalabalığına  kulaklarını tıkamasını  öğret ona ve  eğer kendisinin  haklı olduğuna  inanıyorsa  dimdik dikilip  savaşmasını öğret. Ona nazik davran ama kucaklama. Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır. Bırak sabırsız olacak kadar  cesarete sahip olsun, bırak  cesur olacak kadar  sabrı  olsun. Ona her zaman kendisine karşı  derin bir inanç taşımasını  öğret. Böylece insanlığa karşı da  derin bir inanç taşıyacaktır.

Bu, büyük bir taleptir. Ne kadarını yapabilirsin bir bakalım. O ne  kadar  iyi, küçük bir insan, Oğlum.

           

ÇOCUĞUNUZDAN MEKTUP
 
çocuktan anne babaya mektup
MEKTUP

Sevgili Anneciğim, Babacığım;

Bütün duygu m düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim;

Sürekli bir büyüme ve değişim içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın.

Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunlarda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?

Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmayı isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum.

Bana yerli yersiz söz de yermeyin. Sözünüzü tutmayınca size güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin.

Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak hiç kısıtlamayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.

Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder.

Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler her yerde daha iyi iz bırakır. "Ben senin yaşındayken." diye başlayan sözleri hep kulak ardına atarım.

Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın.

Yanlış davranışımın üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.

Beni dinleyin. Öğrenmeye en yakın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Benim yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin, beni destekleyin, hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın, sonra umutsuzluğa kapılırım.

Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın; yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu hiç kırmayın. Unutmayın ki ben de sizi yabancıların önünde güç durumlara düşürebilirim.

Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz, aksine daha çok yakınlaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur.

Biliyorum ara sıra sizi üzüyorum, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdiklerinizin yanında, benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse birçoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın.

Benden "Örnek Çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden Örnek anne-baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız yeter.

Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim.

Sevgiler Çocuğunuz.

 ŞEYH EDE-BALININ MANEVİ OĞLU OSMAN GAZİYE NASİHATİ
 
NASİHAT SÖZLER
ŞEYH EDEBALI DAN OSMAN GAZİYE MEKTUP
Ey Oğul!.. Beysin, bundan sonra öfke bize; uysallık sana. Güceniklik bize; gönül alma sana. Suçlamak bize; katlanmak sana. Acizlik, yanılgı bize; hoş görmek sana. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana. Kem göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana.

Ey Oğul! Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.

Ey Oğul! İnsanlar vardır şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. Unutma ki, dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür.

Bu yolda nazarımızı sonsuzluğa dikip; büyük yürümek ve büyük ölmek gerek. Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul. Sakın ha kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın.

Teklik sadece Allah'a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dünyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın. İşlerini ehil kişilerle, ehil kişilere danışarak tutasın. Danışırsan yol alırsın, danışmazsan yolda takılıp kalırsın oğul.

Oğul! Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin; ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgârında savrulup gidersin.

Bir dem gelir bir tekmeyle dünyaları yıkacak olursun. Bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun.

Güç hayvanda bile mevcut. Akıl sadece anahtar. Anahtara takılmayasın. Aslolan anahtarın açacağı kapılardır. Kapıların ardında hazineler, kapıların ardında sır vardır. Sırlar ki, ebedî muştuları koynunda barındırır; sonsuza kavuşturur. Aklını kullanıp dünyadayken Cennet'in kapılarını aralayasın oğul.

Öfken ve benliğin bir olup aklını yener!

Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Azminden dönmeyesin. Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil. Her işin gereğini vaktinde yap.

Öfke ateş, öfke afet, öfke şeytandır oğul. İnsanoğlu dağları devirir; ama öfkesine mağlup olabilir. Öfkeyle savaşı daima taze tutmak gerekir.

Sabırsız olmaz oğul. Sabırsız menzile varılmaz. Kaf Dağı'na sabırsız ulaşılmaz.

Vazifen çetin, yükün ağırdır oğul. Hizmette önde, ücrette geride olasın. Vazifenin en ağırına talip olmaktan kaçınmayasın. Vazifenin ağırlığı Yaradan'ın kullarına ihsanıdır.

Oğul, açık sözlü ol!.. Her sözü üstüne alma, gördüğünü söyleme, bildiğini bilme, sözünü unutma, sözü söz olsun diye söyleme.

Bizler nefreti eritmek için, muhabbetin asaletini dünyaya yeniden hâkim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul.

Ama altının değerini sarraf bilir; sözünü muhatabına göre ayarlayasın. Cahilin karşısında altınlarını çamura atmayasın.

Yiğit olan kördür, kötülüğü görmez. Sağırdır, kem sözü işitmez. Dilsizdir, her ağzına geleni demez. Bildiğini de her yerde ayaklar altına sermez. Yunus gibidir o; yüreği muhabbete, gönül ibresi hakikate ayarlıdır. O bir defa söz verdi mi, onu namusu bilir. (…)

Sevildiğin yere sıkça gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibarın kalmaz. Düşmanını çoğaltma, haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!

Her şeyin ortası makbuldür, sevginin de. Sevdiğini gereğinden fazla sevmeyesin. Sevgini de, sadece yüreğinin eline vermeyesin. En çetin imtihan "sevgiyle olanıdır. "Kişi ne kadar Bahadır olsa da, muhabbete tuş olur" diyen atanın sözünü aklından çıkarmayasın. Böyle imtihan olmamak, istikbalde neslinden utanmamak için gecelerin bağrında, seherlerin aydınlığında duaya durasın. Senin ideallerin ve geleceğe dair hedeflerin var oğul!..

Gönül adamı ömrünü boşa harcamaz, yüreğini ucuza satmaz, edep tacını başından almaz. Gönül erinin her zaman yüzü yerde, gönlü göktedir. Haklı olduğunda kavga vermesini bilir. Kavgayı sadece bileğiyle değil, ilmiyle ve yüreğiyle yapmasını bilir.

İyiliğe kötülük, şer kişinin kârı,

İyiliğe iyilik her kişinin kârı,

Kötülüğe iyilik, er kişinin kârı'ymış oğul.!

Ey Oğul!.. Üç kişiye acı: Cahillerin içindeki âlime... Zengin iken fakir düşene... Hatırlı iken itibarını kaybedene...

Şunu da unutma! İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.

Osman!.. Sen bizim rüyamız, sen bizim devamız, sen bizim duamızsın oğul. Daima başın dik, alnın ak, gönlün pâk olsun.

Ey Oğul!.. Zümrüt-ü Ankâ'nı iyi seç ki, Kaf Dağı sana yakın olsun. Yolun ebediyete kadar açık olsun.

Ey Oğul!.. Yolun uzun, işin çetin, yükün ağır. Allah-û Teâlâ (cc) yardımcın olsun.


MUTLU BİR GENÇLİK İÇİN 

daha mutlu bir gelecek
mutlu bir gençlik için

Ülkemiz hemen hemen her dönemde mutlu bir gençlik var olmuştur. Tüm yaşam zorluklarına rağmen. En azından büyük çoğunluğun mutlu olduğu bir gençlik. Ancak hiçbir dönemde ülkemizdeki gençliğin depresyon gibi ağır durumlara düştüğü de görülmemiştir. Her durumda mutlu bir gençlik bulmak mümkün iken bugün gelişen teknolojiye, yüksek yaşam standartlarına rağmen maalesef mutlu bir gençlik bulmak pek mümkün değil.  

Ülkemizde pekte duymaya alışmadığımız bir kavram artık tamamen hayatımızın içinde. Yakın geçmişe kadar Avrupa ülkelerinde sıkça duyduğumuz depresyon kavramı artık ülkemizin bir gerçeği haline dönüşmeye başladı. Özellikle genç nesil de hızla yükselen bu durum ilerisi için kaygı vermekte. Mutlu bir gençlik yerine mutsuz bireyler toplumu olmaya başladık. Türkiye de resmi verilere göre depresyon en çok 18 ila 30 yaşları arasında görülmekte. Yani gençler arasında görülmekte.

bağımlı gençler
bağımlı gençlik


Bu durumu kısaca rakamlar ile açıklarsak durum şu şekilde;
  • Depresyon şikâyeti en çok 18-30 yaş ile 45-65 yaş aralıklarında görülüyor.
  • Türkiye’de antipsikotik tüketimi son 5 yılda 7 milyon 201 bin kutudan 12 milyon 158 bin kutuya çıktı.
  • Türkiye de kadınlar erkeklerden iki kat daha fazla depresyon hapı kullanmakta.
  • Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre Türkiye'de 3 milyon 260 bin kişi depresyonda.

Yukarıdaki verilere bakıldığında ülkemizde bırakın mutlu bir gençliği mutlu bireyler dahi gün geçtikçe azalmakta.

Yaşama yeni adapte olan gençliğin en mutlu olmaları gereken dönemde bu kadar mutsuz olmalarındaki sebepler ne?
Aslına bakılırsa buna birçok neden sayılabilir. Mutlu bir gençliğimiz mutsuz nedenlerin başında
Hormonal değişimler, sosyal medyanın ve modern reklamcılığın neden olduğu ek baskılar olarak ifade edilebilir.

Gençliği bekleyen risklerden haberdar olun

gençliğin dertlerinden haberdar olun.
Genleri bekleyen riskler

Zaman çok hızlı bir şekilde ilerliyor 20-30 sene önceki gençlik ile şu anki gençlik arasında uçurum var. Hayatı daha zor olan gençliğimiz mutlu bir gençlik yaşam standardı en üst seviyede olan gençlerimiz mutsuz. Özellikle gelişen teknoloji ile içine kapanık sosyal medyadan ibaret bir hayat yaşayan bir gençlik ortaya çıkmaya başladı. Her alanda cep telefonu ile yaşayan bir gençlik.

Bu nedenle Facebook, Twitter, Instagram ve Snapchat gibi gençler tarafından popüler olan tüm platformları ebeveynler olarak kontrol etmemiz gerekir. Mutlu bir gençlik için bizlerinde bir takım sorumlulukları alması gerekli. Bilgili bir anne baba çocuğunu anlamak için biraz zaman ayırmalı.

Mutlu bir gençliğin önündeki diğer ve en büyük engel ise medya. Burada medyadan kasıt hem internet, hem TV hem de yazılı medya.  Ünlü bir sanatçıyı genellikle görünüşü, alışveriş alışkanlığı ve yaşam biçimi ile ortaya koyan medya gençlerimizi putlaştırıyor. Onlara sadece hayal edemeyecekleri bir dünya sunuyor. Gençlerimiz de hayalleri ile gerçekleri arasında sıkışıp kalıyor.


Örnekle İletişim Kurun


Bir çocuğu veya genci anne babasından daha iyi kim tanıyabilir. Bu nedenle mutlu bir genç yetiştirmek için onunla sağlam iletişim kurmanız çok önemli. Bu iletişimi kurarken zararlı olan unsurları anlamada ki bir yönteminiz de örnekler ile olayı soyutlaştırmaktır. Ayrıca örneklerde kaçınmasına istediğin davranışları kesinlikle kendiniz yapmayın. Örneğin sigara kullanmamasını istediğiniz bir gencin yanında sigara içerseniz bu tavsiye onun için pek bir anlam ifade etmediği gibi sizin de zamanınızın büyük ölçüde boşa gittiği anlamı taşır. Sosyal medya ve TV ve benzeri uygulamaları tamamen yasaklamanız mümkün değil ancak kontrol etmek sizin elinizde.

Gençleri Mutlu Kılmak için Faziletlerini Teşvik Edin

Başarıya ödüllendirmek ileride ki başarı için atılmış güzel bir adımdır. Başarısından dolayı ödüllendirilen bir genç hem mutlu olacak hem de ilerisi için daha iyi başarılar adına motive olacaktır. Mutlu olan her genç yarın için bir ışıktır.

Temel olarak, mutlu bir gençliğin anahtarı çocuklarınızın sizinle konuşmak konusunda rahat hissetmeleri için olumlu bir ortam yaratmaktır. Açık ve anlayışlı bir ev, herhangi bir sorunu tanımlamak için iyi bir temel oluşturmaktadır. Zorluk çekerken dürüst olurlar ve davranışlarda garip değişiklikler fark edeceksiniz ve bu da sorunları gösterebilir. Bu işaretleri ciddiye alın ve konuşmaları gerekiyorsa onlara orada olduğunuzu hissettirin. Gençlik dönemleri insanların en kırılgan oldukları dönemdir bundan ötürü acele etmek veya baskı yapmaktan kaçının ve iletişim için açık kalın. Daha mutlu bir gençlik daha mutlu bireyler daha mutlu toplum için.

VE DÜNYA 10 DAKİKALIĞINA MÜKEMMEL BİR YER OLUR.

komik ve eğitici videolar
EĞİTİCİ VİDEO
Bugün sizlere sosyal medyadan derlediğimiz bir demet eğlence ve bir demet eğitim videosunu sizler için sunuyoruz. Geleceğimiz çocuklarımızın hem eğlenmesi hem de öğrenmesi muhakkak önemli bir unsur. Bunun yanında çocuk eğitimi için günümüz dünyasında sosyal medyanın rolünü hafife alamayız. Sosyal medya özellikle gelişmekte olan çocuklar için vazgeçilmez bir unsur. Daha aktif olmak isteği, ergenliğin getirdiği kabaca ifade eder isek gurur ve kibir ile hep ön planda olma, sürekli olarak dikkat çekme isteği. Bu nedenlerle yeni nesil sosyal medya ile büyüyor. Bu nedenle de sosyal medya üzerinden onların daha verimli kendilerine özgü ileriyi daha iyi algılayabilecekleri yayınlara yönlendirilmeleri gerekli. Daha önceki birçok yazımızda da belirttiğimiz üzere bunun başlıca yolu çocuğunuz ile olan iletişiminiz. İlk üç videomuz biraz daha eğlence üzerine olmasına karşın son videoda sürekli bir iletişim için neler yapmamız gerektiği üzerine bir anlatım yapılmakta ve bizce de gayet başarılı bir şekilde anlatılmış bu nedenle bu videoyu tercih ettik. Eğitimli bir anne babadan eğitimli bir gelecek demektir. Bunu unutmamak gerekiyor. Çocuklarımız ile fiziksel olduğu kadar duygusal olarak da ilgilenmeli ve bu durumunu göz ardı etmemeliyiz.  Hem eğlenip hem de öğrenmek için videolarımız izleyin. Bizimle görüşlerinizi paylaşın. Dünyadan 10 dakika olsun ayrı kalın.





Yorumlarınız bizim için değerlidir. Soru ve görüşleriniz için yorum yapabilir veya diğer kanallardan bize ulaşabilirsiniz. 

BU HAFTA VİZYONA GİRECEK ANİMASYON FİLMLERİ


Çocuklarımızın eğitim, sağlık kadar eğlenceye de ihtiyaçları var. 07 Ocak 2018 tarihi itibariyle ailecek izleyebileceğiniz animasyon filmlerine gelin beraberce bakalım. 2018 yılı ilk haftasında gönül isterdi ki bir çok filmi size tanıtalım ancak maleesef bu hafta vizyona gerecek animasyon filmi bir tane mevcut. aşağıda fragmanın izlediğiniz de bol eğlenceli bir film olduğunu karar verebilirsiniz. Tabi izleyip gördükten sonra yorum yapmak daha doğru olacaktır. bu hafta vizyona giren animasyon filmi Bobi'ye ilişkin ayrıntılar aşağıda. hepimize bol eğlenceler.

HAFTANIN ANİMASYON FİLMİ
BOBİ-DİKENLERİN GÜCÜ ADINA
Özet ve Detaylar
Çocuk filmi

Gururlu ve kibirli Bobi, kirpi kabilesindeki en güçlü aynı zamanda da en isyankar ve sıra dışı kirpidir. Tie Tui ile tutuştuğu kavgada yaralanan Bobi hafızasını kaybeder. Unuttuğu şeyleri yeniden hatırlamak için çıktığı yolculukta Bobi'ye şair olan dostu güvercin de eşlik eder. Bobi, bu esrarengiz yolculuk sayesinde arkadaşlığın ne demek olduğunu öğrenir ve tüm hayvanları etkileyecek tehlikeye karşı herkesi bir araya getirir.  Senaristliğini Jianming Huang ve Xiaoyu Wu'nun yaptığı animasyon filminde yönetmen koltuğunda Jianming Huang oturuyor.


Not  film özet kısmı beyazperde.com'dan alınmıştır. 

Ebeveynlerin Teknolojiyle imtihanı


Teknoloji artık gelecek nesil için kaçınılmaz bir gerçek. Gelecek nesillerin giderek daha fazla teknoloji ile büyüyeceğini göz ardı etmek imkansızdır. Teknoloji ile iç içe yetişen bir nesil ile teknolojiye yeni adapte olan ebeveynlerin teknolojiyle imtihanı muhakkak ki zor bir süreç. Teknoloji artık her yerde dolayısıyla teknoloji ile imtihan artık her yerde ve her alanda.
teknoloji ile imtihan
TEKNOLOJİ İLE İMTİHANIMIZ 

Çocuklarımız ile teknoloji arasındaki dengeyi ne şekilde ayarlamamız gerekiyor. Ebeveynlerin teknolojiyle imtihanı da tam bu nokta da başlıyor. Bazı ebeveynler tüm teknolojiyi yasaklamaya çalışırken bazıları da çocuklarına sınırsızca teknoloji kullanımı sunuyor. Her iki durumda yanlış bir tutumdur. Şunu kabul etmemiz gerekiyor artık dijital çağda yaşıyoruz. Bu nedenle kesinlikle yasakçı bir tutum kabul görmeyecektir.

Ebeveynlerin teknolojiyle imtihanda başarı ne yapmalı

Muhakkak ki bilgi teknolojileri konusu hayatımızın bu kadar içerisinde iken biz ebeveynlerin de bu teknolojiden belirli bir ölçüde bilgi olmamız zaruri hale geliyor. Çocuğumuzu anlamanın başlıca yollu buradan geçmekte. O’nu anlamanız için ne ile meşgul olduğunu bilmeniz gerekir. Teknoloji yararlı ve zararlı birçok unsuru aynı anda sunmakta. Bu nedenle kontrolü sağlayarak biz ebeveynler teknolojiyle imtihanından başarı ile çıkabiliriz. Aile olarak tüm fertlerin geleceği için.

Her durumda olduğu gibi beraber kakar almak ve bu şekilde uygulamak yapılması gereken diğer önemli bir unsurdur. Birlikte alınan kararlar uygulanması en kolay olan kararlardır. Çocuğunuzun fikrine danışmak kendisine karşı göstermiş olduğunuz saygıya yansıtır bu da onun bir birey olarak kendisini kabul etmesini ve öz güvenini pekiştirir.

Zaman zaman teknolojiyi birlikte kullanmayı denemek ebeveynlerin teknolojiyle imtihanın diğer kritik bir unsurudur. Birlikte yapılan faaliyet hem onu kontrol etmek hem de karşılıklı olarak birbirinizi anlamanıza olanak sağlayacaktır. Sağlıklı bir iletişim hem çocuklarımızın geleceği için çok önemlidir. Sağlıklı bir aile ortamında büyüyen çocuklar huzuru aile de bulduklarından dolayı başka yerde huzur aramayacaklardır. Bu teknolojik herhangi bir alet, sosyal medya veya başkaca internet araçları olabilir.

Unutmayın ki biz ebeveynler olarak çocuklarımızı korumak başlıca görevimizdir. Bundan ötürü öncelikle kendi üzerimize düşen görevi yerine getirmeliyiz ki biz ebeveynlerin teknolojiyle imtihanı çocuklarımızın başarısı olsun. 


Günümüzde hem bireylerin hem de çocukların meşguliyetini giderecek birçok araç mevcut. Durum böyle olunca özellikle çocuklarımız için ders çalışmak bir işkence halini alabiliyor. Tabi bu durum ebeveynler için de pek farksız değil. Peki, çocuklarımıza hem etkili hem de verimli ders çalıştırmaya nasıl sağlayacağız. Çoğu zaman, ödev yapmak bir çocuk için yorucu ve sıkıcıdır. Saatlerini boşuna harcadıklarını düşünür. Farklı hayal dünyalarında farklı gezenler dedir. Onlar her gün sıkıcı ödevler yapmak yerine oyun oynamak daha caziptir. Ve doğal olarak tercih oyun oynamaktan yana olacaktır. Çocukların gözünde ev ödevinden çok daha ilginç başka şeyler var. Onlar eğlenceli düşüncelerini matematik problemleri veya imla kuralları üzerinde yormayı düşünmezler.

ders çalışma alışkanlığı


Anne babalar olarak çocuklarımızın çalışma ve ev ödevlerini yapma konusunu eğlenceli hale getirerek onlara titiz bir çalışma alışkanlığı edindirmek başlıca görevimiz. Belirli bir alışkanlığı oturtturmak ve o kadar eğlenceli faktör kendisini beklerken kafalarındaki sıkıcı bir yaratık olan ders çalışmayı nasıl eğlenceli hale getirebiliriz. Öncelikle kaçınılması gerekli olan başlıca tutum zorlamak ve ceza verme yoluna gitmek olacaktır. Özellikle inatçı bir yapıya sahip olan çocuklarda bu ısrar ters tepebilir. Bu tür durumda daha anlayışlı gerektiği yerlerde ödüllendirme hatta bazı konularda taviz vermek şeklinde bir alışkanlık kazandırma yolunu tercih etmek daha doğru bir tutum olacaktır. Çocuklarda etkili ve verimli ders çalışma alışkanlığının kazandırılması için sırası ile aşağıdaki yolları denemekte fayda görülüyor.

1. Adım: Okulun ilk gününde bir ödev rutini hazırlayın.

Ödevlerin ne zaman ve nerede yapılması gerektiğini içeren düzenli bir ödev rutini hazırlamak çok önemlidir. Bu tür bir rutine bağlı oldukları zaman görevleri yerine getirmek çoğu zaman daha kolaydır. Bu durum kendisinde zamanla bir alışkanlık haline gelecek ve sıkıcı ve boşa zaman olmaktan çıkmaya başlayacaktır.

ders çalışmanın önemi
DERS PRGRAMI
Mümkünse, okul başlar başlamaz ödev rutini uygulayın. Hiçbir şey yoktur ki bir anda oluversin. O yüzden sabırlı davranmalı çocuğun ders çalışmaya alışma suresince sızlanma, sıkılma, hatta daha ileriye giderek size hilelere başvurma gibi birçok yöntem ile başa çıkmanız gerekebilir. Bu durum belki bir belki iki ayanızı alabilir. Ancak kararlı bir tutum içinde olursanız bu O’nun direncinin kırılmasına ve ödevini yapması gerektiği düşüncesini kabullenmesini sağlayacaktır.

İyi bir ödev rutini, çocuğunuzun eşsiz öğrenme stiline yansımaya başlayacaktır. Dikkat çekme konusunda zayıf yönleri olan öğrenciler genellikle belirli bir konuda yalnızca 15 dakikaya kadar, sonraki bir konuyla 15 dakika daha geçtikten sonra önceki ödeve geri dönünce en iyi çalışırlar. Bu, çocuğunuzu aynı ev ödevinde sürekli çalışmaya zorlamaktan daha üretken bir yaklaşımdır.

Adım 2: Yer ve zaman belirleyin.

Çocuğa ders çalıştırma rutini kazandırmak kadar önemli bir hususta çocuğun dersi nerede ve nasıl çalışacağıdır. Çocuğun ders çalışması için uygun bir yer bulun. Burada O’nun fikrini almayı ihmal etmeyin. Çocukların ders çalışma alışkanlığının kazanılması sürecinde mutlaka fikirlerine başvurun O’na önem verdiğinizi ve O’nun için çabaladığını hissettirin.

Bazı çocuklar kendi odalarında çalışmayı tercih ederken, bazı çocuklar ile dikkat dağınıklığının daha az olacağı yerleri tercih ederler. Mesela yatak odasındaki bir masa, Boş durumdaki bir masa gibi. Karar verme surecinde en doğru yeri beraberce ve artı ve eklerini tartarak karar vermek daha yararlı olacaktır.

3. Adım: Bir ödev merkezi oluşturun.

İlk iki süreçte çocuğun ders çalışması gerektiği üzerinden hareketle gerekliliklerini belirttik ve durumu buna hazırladık. Evde ders çalışılması için en uygun yer belirlendikten sonra sonraki adım ödev merkezi kurulmasıdır. Ödev merkezi derken ders çalışmak için belirlenen çocuğun daha verimli ve konsantre bir şekilde ders çalışmasına sağlamak amacıyla düzenlenmesi kast edilmektedir. Ders çalışma ortamında gerekli olan envanterleri bu ortama yerleştirin. Kalem, not defteri, cetvel, silgi ve benzeri araç gereçler. Bu süreçte de mutlaka çocuğunuzun fikrine başvurun ne nerde istediğini sorun. İstemediği şeyleri alternatifi bulunduğu sürece yerine getirmeye gayret edin.

Çocuğunuzun sınıf düzeyine ve özel ihtiyaçlarına bağlı olarak, ona bir bilgisayar veya dizüstü bilgisayar kullanmasına izin verebilirsiniz. Ayrıca, ödev merkezi başka amaçlara hizmet ediyorsa, malzemelerin depolanabileceği taşınabilir bir sandık satın alın. Uzun vadeli ödevlerin kaydını tutmak için aylık takvim takabileceğiniz kullanışlı bir tahta bulundurun.
Çocuğunuzun ev ödevlerini tasarlamaya katılmasına izin verin. Onun yerini geliştirirken yaratıcılığını paylaşmasına izin verin, böylece seçtiği bölgede görev yapmak için daha rahat ve heyecanlı hissedebilirsiniz. Bununla birlikte, ev ödevinin gereksiz malzemelerle aşırı derecede karmaşık hale gelmediğinden emin olun. Ders çalışma süresince dikkatini dağıtacak  telefon, oyuncak ve benzeri materyalleri uzak tutun.

4. Adım: Bir ödev zamanı seçin.

Çocuğun ders çalışma alışkanlığını edinmesi için süreklilik çok önemlidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus çocuğa her gün ders çalıştırmak yerine arada bir veya duruma göre iki gün izin vermektir. Bu süreci ders programına kontrol ederek çocuğunuz ile birlikte belirleyebilirsiniz. Örneğin derslerinin yoğun olduğu bir günü belirleyecek o günü ders çalışmadan geçmesine izin verebilirsiniz. Ancak günlük rutin kısa bir tekrar yaptırmak rutinin bozulmaması için önemlidir. Bu tekrar sürecinin yarım saati geçmemesine dikkat etmelisiniz.
Her çocuğun farklı bir metabolizması, farklı bir algılama yeteneği vardır. Bazı öğrencilerin, öğle yemeğine başladıktan hemen sonra ev ödevini başlatırken daha iyi performans gösterdikleri bazı öğrencilerin öğleden sonraları bir veya iki saat ara verdikleri ve egzersiz yaptıkları bir yere ihtiyacı vardır. Bunu çocuğunuzla tartışın ve farklı ödev dönemlerinin avantajları ve dezavantajları hakkında konuşun.

ETKİLİ VE VERİMLİ DERS CALISMA
SIKILMADAN DERS ÇALIŞMA
Genellikle, çocukların ders çalışması için en iyi zaman akşam yemeğinden öncedir. Yemekten sonra her insan gibi çocuğunuz da kendisini yorgun hissedebilir. Bununla birlikte eğer akşamları ders çalışmaları gerekirse yemekten hemen sonra için kendisine zaman verin enerjisini atmasına sağlayın, hareketli oyunlar veya zihni dağıtacak herhangi bir bilgisayar oyunu oynamasına izin verebilirsiniz. Bu süreci kendiniz belirleyin ve zamanı verimli kullanmaya özen gösterin.

5. Adım: Düzenli bir ödev oturumu ayarlayın.

Bir ödev oturumunun başında çocuğunuzun yanına oturun ve gün için bir zaman çizelgesi hazırlayın. Her atama için ayrılan süreyi açıkça belirten bir günlük ödev planlayıcısı oluşturmak en iyisidir. Her atamayı gözden geçirmek ve çocuğunuzun her şeyi anladığından emin olmak sizin rolünüz. Atamaları tamamlamak için ihtiyaç duyduğu süreyi tahmin etsin. Önce hangisinin yapmak istediğini sorun ve herhangi bir konuda yardıma ihtiyacı olup olmadığını öğrenin. Böylece ödev tamamlama zamanını buna göre ayarlayabilirsiniz.

6. Adım: Mola verin.

Zaman çizelgesi hazırlanırken çocuğunuzun konsantre kalma zamanını iyi ayarlayın. Bazı çocuklar 15 dakika bazı çocuklar 25 dakika konsantre kalabilirler. Buna çocuğunuzu gözlemleyerek siz karar verin ve buna göre bir zaman dilimi hazırlayın ve mola sürelerini buna göre belirlemeye gayret edin. Yine çocuğunuzun fikrini almayı unutmayın. Ne zaman mola vermek istediğine karar verin ve seçtiği mola sürelerini günlük ödev programına ekleyin. Bazı çocuklar, her 15 dakikada bir veya her yarım saat gibi belirli zaman aralıklarında mola vermek isterken, bazıları ise bir görevi bitirdikten sonra bir mola vermeyi tercih eder. Her mola süresinin uzunluğunu ve mola sırasında çocuğunuzun neler yapabileceğini tanımlayın

7. Adım: Beklentilerinizi iletin ve sınırlarınızı belirleyin.

Çocuğun düzenli ve verimli ders çalışması için belirli bir sınır gerekir. Sınırları belirlerken kurallar oluştururken, çocuğunuza ev ödevinin her gün aynı yerde ve zamanında yapılması gerektiğini söyleyin. Dahası, çocuğunuza ondan ne beklediğinizi bildirin. Baştan her şeyi netleştirmek için karşılıklı mutabık kalın. Kurallara uyulmaması durumunda belirli bir ceza sistemi ile onu cezalandırın. Örneğin sevdiği bir bilgisayar oyunun oynamasına belirli bir süreliğine izin vermeyin.
Bununla birlikte belirli kurallara uymuyorsa sert bir konuşma yapmaktan kaçının ve şiddetle cezalandırmayın. Yeni davranış ve alışkanlıkların geliştirilmesinin zaman aldığını ve doğru yönlendirmeyi gerektirdiğini unutmayın.



8. Adım: Teklif yapın ve ödüllendirin.

Ödevlerinizi başarıyla tamamlayan her gün için ödev takviminizi işaretleyin ve belirli günlerde ödüller ve teşvikler sunun. Örneğin, muamele ve oyuncaklardan oluşan bir gizemli kutu oluşturmak. Gizemli bir kutuya ulaşmak daha cazip gelecektir. Kutuya koyacağınız hediyelerin seviyesinin faklı olması da ayrıca bir cazibe aracı olabilir. Bunun yanı sıra istediği herhangi bir konuda da ona izin verebilirsiniz. Bilgisayar oyunu, arkadaşları ile oynama bir yerlere gitme gibi.

Düzgün bir ödev merkezi, düzenli bir program ve net kurallar ile pozitif ve uzun süreli bir alışkanlığı güçlendirebilirsiniz. Çocuğunuz ile açıkça iletişim kurduğunuzdan emin olun çocuğunuza ders çalışmanın eğlenceli bir iş olduğunu kabul ettirin. Belki biraz zaman alacaktır. Ancak yukarıda belirtilen süreçte ilerlerseniz mutlaka başarılı olunacaktır. Çocuklarımızın daha verimli ders çalışmasını sağlamak bizim elimizde. Ayrıca bu sürece her bir çocuk kendi hür iradesi ile uygulayabilir. Kendisi bir birey olan bir çocuğun bu süreci kendisinin uygulaması veya bu konuda anne babasından yardım isteyerek bu sürece onları da dahil ederek daha verimli ve rutin bir ders çalışma alışkanlığını edinmesi mümkün.







Çocuğa şiddete hayır derken. Çocuğa şiddete hayır. Çocuğa şiddet nasıl önlenecek. 


cocuga siddetin nasıl önüne geçilmeli
ÇOCUĞA ŞİDDETE HAYIR DERKEN

Çocuğa şiddet son dönemlerde gündemi fazlaca meşgul eden konuların başında geliyor. Bir insanlık ayıbı çocuğa şiddet hem yerel basın, hem görsel basın hem de sosyal medyada sıkça yer bulmasına rağmen bir türlü engellenemiyor. 

Henüz gelişim çağındaki bir çocuğa uygulanan fiziki şiddet sadece fiziki olarak bedenlerinin etkilemenin dışında ruhi olarak da çok büyük yaralara sebebiyet verdiği su götürmez bir gerçek. Çocuğa şiddet kesinlikle bir insanlık suçu. Bu tüm dünyada böyle kabul gördüğü gibi ülkemizde de böyle görülmeli. 

Tüm bunlara rağmen neden halen çocuklara şiddet konusunda ülkemiz dünyada ön sıralarda yer almakta. Bunu biraz kendimizde aramamız gerekiyor. Toplum olarak çocuklarımızı yetiştirirken onlara ne kadar değer veriyoruz. Onları ne kadar koruyoruz. Aslında şöyle diyebiliriz. ONLARI NE KADAR BİLİNÇLİ KORUYORUZ. 

Çocuklara şiddetin başlıca nedenlerinden bir tanesi çocuklarımızı bilinçli bir şekilde koruyamayışımızdan geliyor. 

Şöyle bir düşünelim. Gazeteler de televizyonlarda son zamanlarda okuduğumuz haberlerin başlıklarına "öğretmenden öğrencisine dayak" biz buradan hareketle toplumsal olarak çocuklarımızı şiddetten koruyalım derken onları nasıl şiddetin içerisine itiyoruz. 

Çocuklar hemen hemen her aile için çok değerli. Onların isteklerine yerine getirmek daha onların vazgeçilmez bir unsur. İstediği her şeyi anında yerine getirmek, istediği şeyi almak, imkânsız gibi görünen birçok şeyi onlar için bir an da hazır etmek, her şeyi önüne sermek, hayır diyememek. İşte çocuklarımı şiddete itmenin başlıca sebeplerinden bir tanesi neden mi? Düşünün bir kere her dediği önüne gelen yok kelimesinin anlamını bilmeyen bir bireyin topluma girdiğinden yaşadığı büyük çelişkiyi. Bu çelişki nelere sebebiyet veriyor. Okuluna giden bir öğrencinin öğretmenin dediğine sürekli karşı çıkması, ona karşı saygı algısının yok olmasına gibi bir çok sebebi beraberinde getiriyor. Tabi ki burada bir öğretmenin öğrencisine şiddet uygulamasının doğru olduğunu söylemiyoruz. Ancak çılgınca bir özgürlük havasında yetiştirip okula gönderdiğimiz çocuklarımın ne derece yanlış bir tutum içerisinde olduğunu tahmin etmemizin güç olduğu söylüyoruz. 

Blogger tarafından desteklenmektedir.