ÇOCUĞA ŞİDDETE HAYIR DERKEN!

Çocuğa şiddete hayır derken. Çocuğa şiddete hayır. Çocuğa şiddet nasıl önlenecek. 

ÇOCUĞA ŞİDDETE HAYIR DERKEN

Çocuğa şiddet son dönemlerde gündemi fazlaca meşgul eden konuların başında geliyor. Bir insanlık ayıbı çocuğa şiddet hem yerel basın, hem görsel basın hem de sosyal medyada sıkça yer bulmasına rağmen bir türlü engellenemiyor. 

Henüz gelişim çağındaki bir çocuğa uygulanan fiziki şiddet sadece fiziki olarak bedenlerinin etkilemenin dışında ruhi olarak da çok büyük yaralara sebebiyet verdiği su götürmez bir gerçek. Çocuğa şiddet kesinlikle bir insanlık suçu. Bu tüm dünyada böyle kabul gördüğü gibi ülkemizde de böyle görülmeli. 

Tüm bunlara rağmen neden halen çocuklara şiddet konusunda ülkemiz dünyada ön sıralarda yer almakta. Bunu biraz kendimizde aramamız gerekiyor. Toplum olarak çocuklarımızı yetiştirirken onlara ne kadar değer veriyoruz. Onları ne kadar koruyoruz. Aslında şöyle diyebiliriz. ONLARI NE KADAR BİLİNÇLİ KORUYORUZ. 

Çocuklara şiddetin başlıca nedenlerinden bir tanesi çocuklarımızı bilinçli bir şekilde koruyamayışımızdan geliyor. 

Şöyle bir düşünelim. Gazeteler de televizyonlarda son zamanlarda okuduğumuz haberlerin başlıklarına "öğretmenden öğrencisine dayak" biz buradan hareketle toplumsal olarak çocuklarımızı şiddetten koruyalım derken onları nasıl şiddetin içerisine itiyoruz. 

Çocuklar hemen hemen her aile için çok değerli. Onların isteklerine yerine getirmek daha onların vazgeçilmez bir unsur. İstediği her şeyi anında yerine getirmek, istediği şeyi almak, imkânsız gibi görünen birçok şeyi onlar için bir an da hazır etmek, her şeyi önüne sermek, hayır diyememek. İşte çocuklarımı şiddete itmenin başlıca sebeplerinden bir tanesi neden mi? Düşünün bir kere her dediği önüne gelen yok kelimesinin anlamını bilmeyen bir bireyin topluma girdiğinden yaşadığı büyük çelişkiyi. Bu çelişki nelere sebebiyet veriyor. Okuluna giden bir öğrencinin öğretmenin dediğine sürekli karşı çıkması, ona karşı saygı algısının yok olmasına gibi bir çok sebebi beraberinde getiriyor. Tabi ki burada bir öğretmenin öğrencisine şiddet uygulamasının doğru olduğunu söylemiyoruz. Ancak çılgınca bir özgürlük havasında yetiştirip okula gönderdiğimiz çocuklarımın ne derece yanlış bir tutum içerisinde olduğunu tahmin etmemizin güç olduğu söylüyoruz. 

Bununla birlikte bazı durumlarda öğretmenler tarafından kesinlikle olmaması gerektiği halde çocuğa yönelik şiddet olayları gündeme geliyor. Burada yerel basının da dikkatli davranması gerekir diye düşünüyoruz. Sınırsızca özgürlüğü kendinde gören bireylerin bir de toplumsal olarak tamamen özgürmüş havasına kendinde hissetmesi daha vahim sonuçları ortaya çıkarabilir. 

Bu durum çocuklara şiddeti önlemekten ziyade onları daha da şiddetin içerisine itebilir. Okulunda öldüren bir öğretmenin tek iki satır haber yapılması, öğretmeni izin vermedi diye ikinci kattaki camdan atlayarak okuldan kaçmaya çalışırken bir bacağını kıran çocuğun sorumluluğun tamamen eğitici de aranması çocuğa şiddetin üçüncü şahıslar dışında bireyin kendisi tarafından gerçekleştiği gerçeğini göz ardı etmemizi sağlamaktadır. 

Bizim gelenek ve göreneğimiz de şöyle bir şey mevcuttur. Küçüğe sevgi büyüğe saygı. Bizler çocuklarımızı büyüğe saygı çerçevesinde yetiştirmek konusunda gayretli olursak şiddet olaylarında önemli ölçüde azalmasında çok büyük katkımız olur. Hiç bir birey kendisine saygılı davranan bir bireye şiddet uygulamayı düşünmez. Tabi bunun istisnaları mevcuttur. 

Biz büyükler olarak da çocuklarımızı anlamaya çalışmalı onların birer çocuk olduğunu ve merhamet ve sevgi çerçevesinde bazı davranışlarını hoşgörü ile karşılanması gerektiği unutmamalıyız. Bizim inancımız da bunu gerektirir. 

Resulullah (s.a.v) buyurmuştur:

"Çocuklara sevgi ve şefkatle davranmayanlar ve büyüklere saygı göstermeyenler bizden değildir."

Unutmamalı ki hayatın hiç bir döneminde sınırsız özgürlük veya sınırsızca tüketim ve isteklerin yerine gelmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bu gerçeğin çocuklarımıza lanse edilmesi onların geleceği için çok önemli bir unsurdur. Çocuğa şiddet ancak tüm bireylerin (anne, baba ve çocukların) birlikte eğitimi ile mümkündür. Ancak her alanda olduğu gibi çocuğa şiddet konusunda da doğru ve bilinçli eğitim şarttır.